Hazır Fırsat Kampanyaları

İhtiyacınıza Göre Vadeli Kredi Seçenekleri

15.000 TL 6 Ay İhtiyaç Kredisi

  • 15.683 TL Toplam Ödeme
  • % 0.99 Faiz Oranı
  • 2.614 TL Aylık Ödeme

20.000 TL 12 Ay İhtiyaç Kredisi

  • 26.967 TL Toplam Ödeme
  • % 3.79 Faiz Oranı
  • 2.247 TL Aylık Ödeme

Trafik cezaları araç sahiplerinin dikkat etmesi gereken durumlardan biridir. Ayrıca çoğu zaman trafik cezası sorgulama yapılmadığı için biriken borçlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle bazı platformları kullanarak ceza sorgulama yapabilir ve daha uygun seçeneklerle ödeme yapabilirsiniz. Günümüzde plakadan araç trafik cezası sorgulamanın yanı sıra EGM trafik sorgulama ve buna benzer uygulamalar ile sorgulama yapılabilmektedir.

Plakadan Ceza Sorgulama

Daha önceleri ev adresine gönderilen cezaların yerini artık cep telefonları ve uygulamalar almıştır. Plakadan trafik araç cezası sorgulama işlemleri için öncelikle e-Devlet portalına giriş yapılmalıdır. Alternatif olarak EGM’nin resmi web sitesine de giriş yapılabilir.

E-Devlet portalına giriş yaptıktan sonra yapılması gereken ilk şey, e-hizmetler menüsüne ulaşmaktır. Burada EGM sekmesinin alt kısmında bulunan ‘araç plakasına yazılan ceza sorgulama’ seçeneği bulunmaktadır. Sekmeye tıkladıktan sonra plakadan trafik cezası sorgulama yapılabilir. Burada site içi arama kısmına da farklı sorgulamalar yapmak için dilediğiniz kelimeyi yazabilirsiniz. Sorgulamanın ardından son 1 sene içinde kendi adınıza yazılmış olan ceza miktarını anında öğrenebilirsiniz. Bu işlem tamamen ücretsiz olmakla beraber birtakım bilgilerin sisteme girilmesi gerekecektir. Trafik ceza sorgulama sonrasında sistemde karşınıza çıkacak bilgiler;

Eski Trafik Cezaları Nasıl Sorgulanır?

Daha önceki zamanlara ait trafik cezalarını sorgulamak isteyen araç sahipleri yine e-Devlet üzerinden vergi borcu sorgulama yaparak gerekli bilgilere ulaşabilir. Ek olarak vadesi gelen borç bilgileri de aynı sayfadan karşınıza çıkmaktadır. Vergi adı ile beraber taksit, vade, araç plakası, asli borçlar, gecikme zamları ve borç toplamları da görüntülenebilir. Daha önceki dönemlere ait cezaların vaktinde ödenmesi çok önemlidir. Çünkü belirli bir süre sonra cezaların faizli olarak tahsil edileceği unutulmamalıdır.

Trafik Cezası Nasıl Ödenir?

Araç sahipleri trafik cezası sorgulama işlemlerinden sonra mevcut cezayı 1 yıl içinde ödemek durumundadır. Ehliyete, şahsa veya plakaya yazılan cezalar nakit olarak vergi daireleri başta olmak üzere anlaşmalı bankalara ve PTT şubelerine ödenebilmektedir.

O halde her araç sahibi belirli periyotlarla e-Devlet portalına giriş yaparak mutlaka ceza sorgulama işlemlerine dahil olmalıdır. Çünkü 1 yılı geçen ceza borçlanmalarının farklı şekillerde karşınıza çıkacağı bilinmelidir. Buna ek olarak cezaların indirimli olarak ödenebilmesi için de gerekli aksiyonları alabilirsiniz. Detaylı bilgileri EGM sayfasından veya e-Devlet girişinden sonra sorgulayabilir ve hızlı bir şekilde aksiyon alabilirsiniz.

Kaza nedeniyle onarım görmek durumunda kalan otomobillerin 2. el piyasa değerindeki maddi kayba araç değer kaybı adı verilir. Bu süreçte otomobilin kazada hasar görmesi durumunda uygun bir şekilde tamir edilse de değer kaybı oluşmaktadır. Ek olarak hasar gören araç bölgesinin daha önceden onarım görmemiş olması da aynı durumla ifade edilmektedir. Farklı bir örnekle açıklayacak olursak, daha önceki zamanlarda farklı bir kaza nedeniyle boyanmış olan araç parçasının, yeni bir kazan nedeniyle tekrardan boyanması, değer kaybına sebep olmaz. Fakat parçanın değiştirilmesi, araçtaki değer kaybını beraberinde getirir.

Araç Değer Kaybı Hesaplama

Araçtaki değer kaybının hesaplanabilmesi için bazı faktörler dikkate alınmaktadır. Bunlar;

Hesaplama işlemlerinden sonra tahsil süreçleri başlatılır. Değer kaybı tazminatından, kazada kusuru tespit edilen tarafın araç sahibi sorumlu olmaktadır. Öte yandan araç değer kaybı davalarındaki zaman aşımı süresi de 2 yıl olarak belirlenmiştir. Kaza tarihinden itibaren başlayan bu süre, son 2 sene içinde aracın kaza yapması halinde araç değer kaybının talebiyle sonuçlandırılabilir.

Aracın Değer Kaybındaki Hakları Nelerdir?

Otomobil sahibi, kazadan sonra hasar gören aracı orijinal parçalarla tamir ettise bile kayıtlarda bu araç kusurlu olarak görünecektir. Kusursuz olan sürücünün sahip olduğu bazı haklar vardır. Bunlardan biri zararı karşılamak için sigorta şirketine başvurmaktır. Fakat kazadan zararlı çıkan taraflar, kazadan sonraki 2 yıl içinde sigortadan yararlanmak için sigorta şirketlerine başvuru yapmalıdır. Günümüzdeki bazı firmalar araç değer kaybı konusunda kasko hizmetiyle bu değeri karşılamasa da imzalanacak olan poliçeye göre kayıp güvencesi kararlaştırılmaktadır.

Sigorta firmalarıyla beraber trafik sigortası kapsamında da zarar karşılanabilir. Bu süreçte firmalar bilirkişi raporunu esas alabilir. Bazı firmalar ise ilk önce dava açılmasını talep edebilir. Her iki durumda da değer kaybına maruz kalmamak adına trafik sigortasıyla beraber kasko yaptırmak zorunludur.

Trafik sigortası ile beraber kasko fiyatları araçların yaş, model ve markasına göre belirlenir. Kasko değer listesini araştırarak kullandığınız aracın kasko değerini rahatlıkla öğrenebilir ve maddi hasarlara karşı önceden tedbirinizi alabilirsiniz.

Her geçen gün artan trafik kazalarına karşı öncelikle sürücülerin dikkatli olması gerekir. Buna ek olarak her sürücü araç satın alırken kasko ve trafik sigortasını yaptırmalıdır. Çünkü ilerleyen zamanlarda oluşabilecek mağduriyetleri engellemek ve değer kayıplarındaki hakları kullanabilmek için tüm bu süreçlere uyum sağlanması gerekmektedir.

ÖTV’nin hesaplanması konusunda her tüketici araştırma yapmaktadır. Bununla beraber ÖTV hesaplama işlemlerinde hangi kriterlerin kullanıldığı da merak edilmektedir. Öncelikle engelliler için ÖTV indirim oranlarının olduğu unutulmamalıdır. Bununla beraber araçların modeline, yılına, markasına, cinsine ve motor silindir hacmine göre ÖTV hesaplanmaktadır.

ÖTV Hesaplama Nasıl Yapılır?

ÖTV yani özel tüketim vergisi hesaplama işlemleri yapılırken %40’lık vergi tutarı hesaplamaya dahil edilmektedir. Örneğin, vergisiz fiyatı 100 bin TL olan bir aracın ÖTV tutarıyla beraber 140 bin TL’ye tekabül edeceği unutulmamalıdır. Bu rakama ayrıca KDV eklenerek ÖTV hesaplama yapılmaktadır.

Zaruri olmayan ihtiyaçlar için konulan bir vergi olmakla beraber özel tüketim vergisi 2002 yılından beri uygulanmaktadır. En çok ÖTV alınan ürünler ise mücevherler ile motorlu taşıtlardır. Ürünlerin değeri üzerinden hesaplama yapılmakla beraber her araç için vergi miktarı aynı değildir.

ÖTV İndirimi Nedir?

Hurda Yasası ile beraber 16 yaşından büyük araçlar için farklı bir uygulama söz konusudur. Yani 16 yaşından büyük olan araların teslimatıyla beraber sıfır km bir araç satın alınmak istendiğinde 10 bin TL’ye kadar indirim yapılmaktadır. Ayrıca trafikten çekilmesi istenen araçlarla beraber karbon salınımı yüksek ve kazaya neden olma olasılığı yüksek olan araçların da ÖTV indirimine dahil olup olmayacağı merak edilmektedir.

Engelliler için ÖTV İndirimi

Engelli sürücüler ÖTV indiriminden yararlanmak için öncelikle ‘H’ sınıfı ehliyet almalıdır. Daha sonra sağlık raporu ile beraber araç galerilerine gittikleri zaman ÖTV muafiyeti söz konusu olacaktır. Bu durumda %10 engelli raporu ile ÖTV muafiyeti gerçekleşebilir. Ek olarak engelliler %45 oranında bir indirime tabi tutulmaktadır.

Engelli bireylerin otomobil sahibi olabilmesi amacıyla ciddi indirimler yapılmıştır. Bununla beraber araç sahibi olabilmek için engellilerin %40’ın üzerindeki bir sağlık raporuna ihtiyacı vardır. Elbette bu raporu alabilmek için hastanelerden engel derecesini belirten genel bir muayene yapılmaktadır. Yapılan muayeneler sonucunda %90 ve üzerinde bir engele sahip olanlar, satın aldıkları aracı 3. dereceden akrabalarına kadar kullandırabilir. Buna ek olarak özel şoför kiralayarak da aracı kullanabilmektedir.

%40 altında engeli olan kişilerin ÖTV’den yararlanma ihtimali yoktur. O halde %40 ile %90 arasındaki bir engele sahip olan bireylerin ‘özel tertibatlı araç kullanabilir’ belgesi alması yeterlidir. H sınıfı ehliyete sahip olmak için ise sürücü kursuna gitmeli ve kursu başarıyla tamamlamalıdır.

Genel olarak ÖTV hesaplama işlemleri bu kriterler değerlendirilerek yapılmaktadır. Örneğin, 610 TL ve üzerinde olan araçlar için %60 oranında, 707 ile 141 bin TL’ye kadar olan araçlarda %50 oranında, 706 TL’Ye kadar olan araçlarda de %45 oranında ÖTV uygulanmaktadır.

SGK sigorta sorgulama işlemleri her vatandaşın merak ettiği konulardan biridir. Bu anlamda sorgulama işlemlerinin nasıl yapılacağına dair yazımızın devamından detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz Bu süreçte 4A, 4B ve 4C hizmetlerine dair detaylar için öncelikle e-Devlet platformu kullanılmaktadır.

E-Devlet Sigorta Sorgulaması Nasıl Yapılır?

E-Devlet kapısı üzerinden SGK tescil ve hizmet dökümünün yanı sıra iş göremezlik ödemesi görme, askerlik borçlanması başvurusu, doğum borçlanması başvurusu ve SGK tescil ve hizmet dökümü belge doğrulama gibi çok sayıda işlem yapılmaktadır. Ayrıca sigorta sorgulama işlemleri için de artık e-Devlet platformunun kullanıldığı bilinmektedir. E-Devlet şifresi olan herkesin platforma giriş yaparak SGK sorgulama yaptıktan sonra anlık olarak ekrana gelen bilgilerden yararlanabileceği unutulmamalıdır.

TC kimlik numarası ile sigorta sorgulayabilen vatandaşlar ayrıca hizmet dökümü de alabilmektedir. Mevcut güne kadar çalışılan yerlerde ne kadar süre çalışıldığını, sigortalı için ne kadarlık prim yatırıldığını ve yapılan iş değişikliklerini de sorgulayabilirsiniz. SGK sorgulama işlemleri sayesinde vatandaşların temel sigorta bilgileri de yer almaktadır.

Bireylerin sigortalı olarak çalıştığı gün sayısı, işe giriş ve çıkış tarihleri ile kurumsal bilgiler de artık SGK sorgulama ile yapılabilmektedir. Hizmet dökümü de alarak ikramiye, kıdem ve buna benzer hesaplamalar da pratik olarak gerçekleştirilebilir.

E-Devlet’e giriş yaptıktan sonra SGK bağlantısına erişen vatandaşlar bu kısımda tescil ve prim borcu sorgulama hizmetinden de yararlanabilir. Teknolojinin gelişimiyle beraber artık web ortamından kişiye özel olan sunulan bu bilgiler dışında SGK ile ilgili tüm verilere ulaşabilirsiniz.

Sigorta Sicil Numarası Sorgulama

SGK sigorta sorgulama dışında sicil numarası ve buna benzer sorgulamalar da e-Devlet üzerinden yapılabilmektedir. Bilindiği üzere sigortalılar 4A, 4B ve 4C olarak sınıflandırılmaktadır. Her sınıf için sicil numarası ve iptal sicilleri ile uzun vade gün sayısı da aynı platform üzerinden sorgulanabilir. Talep eden vatandaşlar tüm bu işlemlere alternatif olarak bağlı bulunulan SGK binalarına başvurarak da döküm talep edebilir. Aynı hizmet SGK’nın resmi web sitesinden de sunulmaktadır. Sistemi kullanmak için TC kimlik numarası, nüfus bilgileri ve SGK sicil numarasının doğru bir şekilde giriş yapılması gerekmektedir.

Günümüzde bankaların sunduğu faiz oranlarında farklılık bulunmaktadır. Öncelikle faiz hesaplama yaparken hangi faiz türünün devreye alınacağı bilinmelidir. Örneğin, kredi faiz hesaplamalarında mevduat hesaplamasından farklı olarak her taksit döneminde ayrı faiz uygulanır. Bu süreçte kalan anapara tutarıyla beraber kredi faiz oranı çarpılmakta ve faiz üzerinde KKDF ile BSMV vergileri eklenmektedir.

Kredi Faizi Nasıl Hesaplanır?

İhtiyaç kredisi faizi hesaplanırken faize yüzde 20 oranında vergi eklenmektedir. Bu süreçte 36 ay vadeye kadar ödeme planları oluşturulur. Ayrıca güncel ihtiyaç kredisi faiz oranlarını hesaplamak için sitemizdeki bilgilerden yararlanabilirsiniz.

Taşıt kredisi hesaplanırken de aynı şekilde %20 oranın vergi eklenir. 48 ay vadeye kadar ödeme planı oluşturulmaktadır. Son olarak konut kredisi faiz hesaplamalarında vergiler hariç tutularak genelde 360 ay vadeye kadar ödeme planı oluşturulmaktadır. Elbette her banka ve kredi için faiz hesaplama işlemleri farklı olarak uygulanır.

Mevduat Faizi Hesaplama

Mevduat faizi, bankaya yatırılan paranın belirli vade ve oranlarla işletilmesidir. Bu hesaplama işleminde ana para ile faiz oranı ve vade çarpılır. Daha sonra 36,500’e bölünür. Bu şekilde brüt olarak mevduat faizi hesaplanmış olunur. Daha çok para biriktirmek isteyenlerin açtığı mevduat hesaplarında vadeli ve vadesiz seçenekler bulunmaktadır.

Vadeli mevduat hesapları, bankaların sadece kendi müşterisine sunduğu hizmetlerdir. Paraya herhangi bir müdahale yapmadan vadeye göre paranın faize yatırılması işlemidir. Banka müşterileri mevduat hesabı açtıktan sonra faiz getirisini hesaplamaktadır. Bankalar da bu süre zarfında tüketicilere tüm bilgileri paylaşır.

Günümüzde en yüksek mevduat faizi veren bankaların oldukça tercih edildiği bilinmektedir. O halde faiz hesaplaması yaparken aşağıdaki bankalarla iletişime geçebilirsiniz;

İNG Bank’taki mevduat faizi oranı %22’dir ve en çok faizi veren bankalar arasındadır. Bununla beraber Fibabanka ve Alternatif Bank’ta mevduat faizi oranı %21 olarak belirlenmiştir. Burgan Bank’ta bu oran %20,50 iken Ziraat ve Akbank’ta %17,50’dir. Diğer bankalar ve mevduat faiz oranları aşağıdaki gibidir;

Bu bankalara alternatif olarak Vakıfbank ve TEB gibi bankaları da tercih edebilirsiniz. Görüldüğü üzere bazı bankalarda faiz hesaplama sonucu yüksek çıkmaktadır. Bazıları ise daha düşük mevduat faiz oranlarıyla hizmet sunmaktadır. Faiz hesaplamalarıyla ilgili tüm bilgileri sitemizden takip ederken tüm bankaların mevduat faiz oranlarına da yine sitemizden güncel olarak ulaşabilirsiniz. Son olarak bankaların faiz oranlarının değişken olduğunu ve belirli dönemlerde yükselişe geçtiğini unutmayın.

Engelli araçlar için hesaplama yapılırken ÖTV indiriminden yararlanılmaktadır. Bu kapsamda engelli araç hesaplama konusunda yapılan değişiklikler hakkında bilgi vereceğimiz bu yazımızda farklı paylaşımları da sizlere sunacağız. Ayrıca bu araçları alabilmek için yüzdelik engelli raporunun kaç olması gerektiğini de yazımızın devamından takip edebilirsiniz.

Engelli ÖTV Hesaplama

2019 yılı için engelli ÖTV indiriminde taban fiyat güncellenmiştir. Yeni uygulamaya göre vergilerin tamamı dahil olmak üzere araç fiyatının 247 bin TL’yi aşmaması gerekmektedir. Aslında normal olarak bir aracın brüt fiyatının hesaplanmasında ham fiyat ile beraber KDV, ÖTV’nin toplamı alınmaktadır. Yani bu toplam artık 247 bin TL’yi aşamayacak şekilde uygulanmaya başlanmıştır. 2018 yılında bu rakam 200 bin TL ile sınırlandırılmıştır.

2018 yılından önceki süreçte engelli araç hesaplama işlemlerinde araçların motor silindir hacmi göz önünde tutulmuştur. 1600 cc ve daha alt klasmanda olan araçlar satın alınabilmiştir. Ancak yürürlükteki mevzuata göre araçlar artık talep edilen motor silindir hacmine göre satın alınabilir.

ÖTV yani özel tüketim vergisi herhangi bir ürünün ham fiyatına uygulanmasının ardından ÖTV oranıyla ham fiyatın toplanmasıyla bulunmaktadır. Bu toplamdan sonra fiyatın KDV’Si hesaplanmaktadır. Bu sayede ürünler için alınan ÖTV’ye yeniden ÖTV uygulanmaktadır.

Bu konuda bir örnek verildiği zaman ham fiyatı 100 bin TL olan bir otomobil için %50’lik ÖTV uygulanırsa söz konusu otomobilin yeni fiyatı bu iki rakamın toplamı olan 150 bin TL olacaktır. Fiyatın ortaya çıkmasıyla beraber %18 KDV alınacaktır. Bu durumda KDV miktarı 27 bin TL olacak ve toplam vergi tutarıyla beraber son rakam 177 bin TL olacaktır.

Engelli Araç Alımı Şartları Nelerdir?

Günümüzde engelli araç alımı şartları bulunmaktadır. Bu şartlara bağlı olarak engelliler de araç sahibi olabilmektedir. Öncelikle %40 ve üzerindeki engellilik halinde ÖTV indiriminden faydalanılır ve araç sahibi olunabilir. Elbette söz konusu raporun da alınmış olması gerekir. Engelliler ayrıca H sınıfı ehliyete sahip olmalıdır. Bunun dışında özel donanımlı bir engelli aracıyla sınava girecek olan bireyler, başarılı olmaları halinde bu ehliyete sahip olabilmektedir.

%90’ın altında engelli olan bireyler ise araçta kendi engeline uygun olarak özel aksam yaptırabilir ve bu sayede ÖTV ödemesi yapmadan araç satın alabilmektedir. H sınıfı bireylerin trafiğe çıkmak için de bir engelinin olmadığını gösteren %40 engelli raporunun olması şarttır.

O halde engelli araç hesaplama işlemlerinden yararlanarak ÖTV indiriminin ne kadar olduğunu öğrenebilirsiniz. Son olarak H sınıfı ehliyetine sahip olanların trafikte ticari araç kullanamayacağı unutulmamalıdır.

Sigortalı çalışanların güvencelerinden biri olan kıdem tazminatına hak kazanmak için herhangi bir iş yerinde kesintisiz olarak en az 1 sene çalışmak gerekir. Buna ek olarak bireyler kıdem tazminatı hesaplama konusunda ciddi bir araştırma içerisindedir. İşten çıktıktan sonra ne kadarlık bir tazminat ile karşılaşacağını öğrenmek isteyenler, yazımızın devamından paylaşacağımız bilgileri takip edebilir.

Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

İş sözleşmesinde kıdem tazminatının ödenmesini gerektiren bir nedenle yapılan fesihlerde, çalışanlar için 30 günlük brüt ücretin ödenmesi gerekir. Bu brüt ücret her tam yıl için geçerlidir. Ayrıca çalışma süresinin artmasıyla beraber bu süre hesaplamalara dahil edilir. Hesaplama işlemlerinde işçilere ödenecek olan ücretle beraber işçiye sağlanan yol, yemek ve buna benzer ödemeler de dikkate alınır. Tam çalışma yılı için ödenmesi gereken tazminatın tutarı ise fesih tarihinde geçerli olan tazminat ile sınırlandırılmaktadır.

Kıdem tazminatı için 1 sene çalışma karşılığında ödenecek ücret 6,017 TL’dir. Çalışana her 1 sene için 30 günlük aylık brüt ücret bu şekilde ödenmektedir. Toplamdaki tazminat tutarı ise son alınan aylık brüt ücretin, aynı iş yerinde çalışılan süreyle çarpılması sonucunda hesaplanmaktadır. Bir örnekle destekleyecek olursak, son alınan ücret 3 bin TL ise ve bu iş yerinde 10 senedir çalışılıyorsa, kıdem ücreti toplamda 30 bin TL olmaktadır. Söz konusu ücrette kıdem tazminatı hesaplama yapıldığında yemek, ikramiyeler, yol yardımı ve prim gibi ödemeler de eklenmektedir.

Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır?

Bir işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için işveren tarafından fesih işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekir. Fakat işçi işten çıkarılırken iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranmış ise herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Bulunulsa dahil bu tazminat işçiye ödenmez. Ayrıca huzuru bozacak bazı davranışların yanı sıra hırsızlık ve buna benzer durumlardan dolayı da işten çıkarılırsa tazminat alamaz.

Türkiye’deki iş yasasına göre sağlık sorunu ve bunun gibi bir nedenden dolayı haklı olarak işten ayrılma gerçekleşmiş ise tazminat hakkı bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerin askerlik sebebiyle işten ayrılması da kıdem tazminat hakkını doğurmaktadır.

Kadın çalışanlar için kıdem tazminatı hesaplama yapıldığında aynı şekilde evlenme durumlarında da bu tazminat için hak sahibi olunabilir. Son olarak emeklilik şartını yerine getirenler de rahatlıkla kıdem tazminatı alabilmektedir.

Bazı iş yerleri işçiyi haksız yere işten çıkararak herhangi bir tazminat ödememektedir. Günümüzde bu gibi durumların örneği çoktur. Bu süreçte işçiler mahkemeye başvurarak işe geri dönüş davası açabilir. İşe geri dönmek istemeyenler ise tazminat davası açabilmektedir. Dava süresi uzun olsa da genel olarak bu tür davalar işçiden yana sonuçlanmaktadır.

Kira artış oranları, Borçlar Kanunu’nun 344. maddesine göre belirlenmektedir. İlgili maddeye göre sözleşmeden farklı bir hüküm olmadıkça kiralar 12 aylık ÜFE’ye göre artmaktadır. Bu kapsamda kira artış oranı konusunda araştırma yapanlar için artış oranının nasıl hesaplandığına dair kapsamlı bilgiler sunuyor olacağız.

Kira Artışı Nedir?

Daha çok kira bedellerini enflasyona karşı korumak amacıyla kiralanan konut ya da farklı bir şeyin değerinde olan artışı, kira bedeline yansıtmak için her sene yenilenen sözleşmeyle beraber yeni dönemde ödenecek olan bedelin güncellenmesidir. Sözleşmenin yenilendiği ayda yapılan bu artış, bir sonraki sene kiraya zam olarak eklenir.

İş yeri ve konutlarda zam uygulanırken bazı yasal düzenlemelere göre hareket edilmelidir. Örneğin konutlardaki zam oranında yasal bir sınır bulunmaktadır. Ancak iş yerleri için zam oranı yoktur ve tamamen taraflar arasında yapılacak sözleşmeyle beraber belirlenir.

Kira Artışı Oranı Hesaplama

Günümüzde konutlar için zam artışının yapılacağı aydan bir önceki ay içerisinde TÜİK’in açıkladığı TÜFE oranları dikkate alınır. Ayrıca bu oranlar 12 aylık ortalamalara göre değişir ve buna göre hesaplanmaktadır. Söz konusu malın sahibi TÜFE oranına eşit ya da açıklanan orandan daha az bir miktarda zam yapabilmektedir. Bu konuda bir örnek verilecek olursa, Mart ayında yapılacak bir zam için TÜİK’in açıkladığı TÜFE oranlarına göre Şubat ayı verilerinin baz alınması gerekmektedir.

İş yerlerindeki kira artış oranı sadece sözleşmeye bakılarak yapılır. Ancak söz konusu sözleşmede TÜİK tarafından açıklanan endekslerden herhangi birinde artış yapılacağı belirtilmiş ise bu endekslere göre hesaplama yapılmaktadır. Mal sahipleri de bu orandan daha az ya da orana eşit olarak zam yapma hakkını kullanabilir.

En Yüksek Artış Oranı Kaçtır?

Borçlar Kanunu’nun 344. maddesi gereğince konutlarda 1 Ocak 2019 itibariyle yenilenen sözleşme tarihlerinde uygulanacak olan artış oranları, bir önceki sözleşme döneminde TÜİK’in açıkladığı TÜFE artış oranını geçmeyecek şekilde belirlenmek zorundadır. Ayrıca TÜFE oranının 1 senelik ortalama değerinin baz alınarak işlem sağlanacağı da bildirilmiştir.

Son 1 yıl incelendiği zaman konut kiralarındaki en yüksek zam oranları aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir;

İş yerlerindeki kira artış oranı incelendiğinde ise Mayıs 2018 tarihli TEFE / ÜFE ortalaması %13,21 olurken, 2019 Nisan tarihli %24,94 artış oranı uygulanmaktadır. TÜFE oranlarının artması elbette hem iş yeri hem de ev kiralarının artmasına neden olacaktır. Ancak 2019 Ocak ayında yayımlanan duyuruya göre oranların ya eşit ya da az miktarda artırılmasına dair ibare yer almaktadır. Bu durumda mal sahipleri kendi maddi durumuna göre kira artışı yapamamaktadır.

Tüketiciler talep ettiği tutar ve vadeye göre kredi hesaplaması yapmaktadır. Yani taksitli nakit avans hesaplama yapılarak uygun bir ödeme planı oluşturulmalıdır. Bu süreçte kredi kartına özel bir hizmet olan taksitli nakit avans ile ilgili merak edilenleri sizlerle paylaşıyoruz. Ayrıca kredi kartı taksitli nakit avansın ne olduğu ve vadesiyle ilgili tüm detayları yazımızın devamından öğrenebilirsiniz.

Taksitli Nakit Avans Nedir?

Sadece kredi kartında kullanılan bu uygulama, kredi kartı üzerinden ek bir kredi kullanmak şeklinde adlandırılabilir. Yani kredi kartından taksitli bir şekilde nakit çekimi yapılmak istendiğinde, taksitli nakit avans özellikli bir kredi kartının olması şarttır. Karttan çekilebilecek tutar da kredi limiti ve kredi puanına göre farklılık gösterebilir. Bankaların ATM’lerinden anlık olarak alınabilen nakit avans, belirlenen taksitlerde kredi kartı ekstresine yansıtılarak ödenmektedir.

Taksitli Nakit Avans Vade Özellikleri

Birçok banka kredi kartında bu hizmeti sunarken 3, 6, 9 ve 12 aylık vadelerle nakit çekimi sağlamaktadır. Elbette her banka bu süreçte farklı politikalar izleyebilir. Örneğin kredi notu yüksek olan bir tüketici 12 ay vade ile rahatlıkla nakit avans çekebilir. Fakat bir süre borcunu geciktiren ve kredi notunun düşmesine sebep olan tüketicilerde bazen 6 ay vadenin dışında farklı bir seçenek olmayabilir. Bu durum tamamen finansal kullanımlarla ilgilidir.

Taksitli Nakit Avans Nasıl Hesaplanır?

İlk olarak taksitli nakit avans hesaplama işlemlerinde Merkez Bankası verilerinden yararlanılmaktadır. Merkez Bankası’nın belirlediği akdi faiz oranı ile beraber taksitli kullanılan avansın taksit sayısına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla beraber otomatik hesaplama yöntemleri sayesinde kısa sürede hesaplama işlemleri tamamlanmaktadır.

Hesaplama sürecinde aşağıdaki verilerden yararlanılır;

Bu bilgileri taksitli nakit avans hesaplama uygulamasına girdikten sonra ‘hesapla’ seçeneğine tıklayarak toplam nakit avans borç tutarını görebilirsiniz. Genelde her bankanın web sitesinde bu hizmet sunulmaktadır. Ayrıca sitemizden de genel verilere ulaşabilirsiniz.

Taksitli nakit avans hizmeti aslında her tüketici için önemlidir. Çünkü acil nakit ihtiyacını karşılamak isteyen tüketiciler her an kredi talebinde bulunamayabilir. Bu nedenle nakit avans hizmeti veren bir kredi kartına sahip olunması yeterlidir. Bankalar bu konuda birçok özelliğe sahip olan kartları hizmete sunmuştur. Yapılması gereken tek şey, bütçeye uygun limitli bir kredi kartı çıkarmak ve uygun nakit avans hizmetlerinden yararlanmaktır.

Tapu işlemleri üzerinden binde 20 oranında alınan tapu harcı ev ve işyerleri için 30 Eylül’e kadar binde 15 olarak uygulanacak

Tapu harçlarında indirim yapıldı Alınan karar göre yüzde 020 oaranında alınan tapu harcı ev ve iş yerleri için 30 Eylül’e kadar yüzde 015 olarak uygulanacak

Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi Buna göre bankalar ve finansman şirketleri dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin vatan dışından sağladıkları Türk lirası kredilerde fiduciary işlemler dış Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi oranı ortalama vadesi bir yıla kadar olanlarda yüzde 1 bir sene ve üzeri olanlarda yüzde 0 olarak belirlendi

Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri ve bu sözleşmeler kapsamında bina müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmeleri kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat işlerine ilişkin danışmanlık hizmet sözleşmeleri ile bina denetimi hizmet sözleşmelerine ait damga vergisi oranı sıfır olarak uygulanacak

Gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre tur ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen tur ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden tur eden ve tur saha için ayrı ayrı binde 20 olarak alınan tapu harcı ev ve iş yerlerinde 30 Eylül 2017 tarihine kadar binde 15 oranında öğrenim edilecek

Üniversitede öğrenim gören öğrenciler birçok ihtiyacını karşılamak amacıyla kredi başvurusu yapmaktadır. Bu süreçte öğrenciye kredi veren çok sayıda bankanın olduğu bilinmelidir. Elbette konuyla ilgili bazı şartların sağlanması önemlidir. Her tüketici için geçerli olan kredi notu faktörü, öğrenciler için de geçerlidir. Gelir belgesine sahip olmayan kişilerin de sizlerle paylaşacağımız bankalara başvuru yapmasında yarar var.

Öğrencilere Kredi Veren Bankalar

Eğitim kredisi olarak da adlandırılan bu kredilerle ilgili İş Bankası, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Denizbank, Garanti ve Odeabank hizmet vermektedir. Tek şart kredi notunun düşük olmaması ve öğrenci olunduğuna dair belgenin bankaya sunulmasıdır. 36 ay vadeli kredi sunan bankalardan ilki Ziraat Bankası’dır. Düşük faizli öğrenciye kredi veren Ziraat Bankası çoğu zaman teminat talep etmektedir. Ayrıca aile bireylerinden birinin kefil olması halinde rahatlıkla kredi sağladığı bilinmektedir.

Üniversitelilerle beraber MEB onaylı kurslarda ya da spor okullarında okuyan öğrencilere kredi veren bir diğer banka Vakıfbank’tır. 40 bin TL’ye kadar kredi imkanı sunan bu bankada gelir belgesi şartı vardır. Bankanın mevzuatlarını araştırdıktan sonra başvuru yapılabilir.

Günümüzde öğrencilere kredi veren bankalar arasında aslında en tanınanı, İş Bankası’dır. Eğitim masrafları için öğrenci belgesiyle beraber banka şubelerine giderek hizmet alınabilir. Ayrıca okul masraflarını gösteren bir belgenin de İş Bankası’na sunulması gerekmektedir.

Aynı şekilde Denizbank öğrenci kredisi alarak da acil nakit ihtiyaçları karşılanabilir. Tüm öğrenciler 2000 TL’ye kadar kredi alabilmekle beraber herhangi bir gelir belgesi ya da teminat göstermeden hizmet talep edebilir. Ancak bu kredi için aile bireylerinden birinin Denizbank’ta hesap açması gerekmektedir. Bu sayede aile bireylerinin kredi notuna bakılarak anlık kredi imkanı elde edilebilir. Buna ek olarak 60 ay vadeli sunulan eğitim kredisi de Denizbank tarafından sunulan hizmetler arasındadır.

Yapı Kredi Öğrenci Kredisi

50 bin TL’ye kadar 36 ay vade ile öğrenci kredisi veren Yapı Kredi’de kredi notu çok önemlidir. Talep edilen evraklar arasında kefil şartının olduğu da unutulmamalıdır. Çünkü kredi miktarı arttıkça bankalar krediyi garanti altına almak için kefil ya da teminat talep edebilir.

Garanti Bankası Öğrenci Kredisi

Öğrencilere kolaylık sunan bankalardan olan Garanti, 25 bin TL’ye kadar öğrenci kredisi vermektedir. Ayrıca öğrenciye kredi kartı veren bankalar arasında olan bu bankanın uygun faiz oranlarıyla hizmet verdiği unutulmamalıdır.

Odeabank Öğrenci Kredisi

Eğitim masraflarının karşılanması için 60 ay vadeli 20 bin TL öğrenci kredisi veren Odeabank, öğrenci belgesi ibrazıyla beraber anlık hizmet sunmaktadır.

Araç vergi hesaplama aynı zamanda MTV hesaplama işlemidir. Her yıl güncellenebilen bu rakamlar üzerinden araç sahipleri vergilerini öder ve sorunsuz olarak araç kullanmaya devam eder. Elbette araç vergisi hesaplama işlemleri yapılırken aracın doğaya saldığı emisyona bakılır. Buna ek olarak araçtaki koltuk sayısı ve aracın yaşı da hesaplama uygulamaları için önemli kriterlerdir. Emisyon oranı nedir diye soracak olan araç sahiplerine ise şu yanıt verilebilir; motor gücüne bağlı olarak artan veya azalan bir faktördür. Yani motorun gücü çok olan araç sahipleri daha yüksek vergi öderken, motor gücü az olan araç sahipleri daha düşük vergi ödemektedir.

Araç Vergisi Nasıl Hesaplanır?

GİB yani Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yeni web adresine giriş yaparak rahatlıkla  araç vergi hesaplama uygulamalarından yararlanılabilir. Bu süreçte araçla ilgili bazı özellikler kullanılmaktadır. İlk olarak aracın minibüs, panelvan, kamyon ya da farklı bir tür olup olmadığına bakılarak vergi oranı değişir. Bununla beraber GİB’in yeni adresine giriş yaptıktan sonra ‘MTV Hesaplama’ sekmesine giriş yapılmalıdır.

Bu girişin ardından karşınıza çıkacak ekrana, talep edilen tüm bilgiler hatasız olarak girilmelidir. Hesaplama işlemlerinin doğru olarak yapılabilmesi için aracın yaşı, aracın yılı, aracın değeri ve motor silindir hacmi gibi bilgilerin kontrol edilerek sisteme eklenmesi gerekmektedir. Yapılacak hesaplama işleminden sonra ödenmesi gereken vergi tutarı ekranlara yansıtacaktır. Yılda iki defa ödenen bu vergi Ocak ve Temmuz ayında ödenmektedir. İlk taksitler 1-31 Ocak arasında ödenir. İkinci taksitler ise 1-31 Temmuz arasında ödenmek durumundadır.

Araç Vergisi Nereye Ödenir?

Araç vergisini ödemek isteyenler öncelikle anlaşmalı bankalara yönelebilir. Bu kapsamda Ziraat Bankası, Denizbank, Şekerbank, HSBC, Akbank, İş Bankası ve QNB Finansbank şubelerine giderek rahatlıkla vergiyi ödeyebilirsiniz. Alternatif olarak bu bankaların internet şubelerinden de MTV ödemesi gerçekleştirebilirsiniz.

Araç Vergisi Ödenmezse Ne Olur?

Araç vergisi ödenmezse birtakım cezalandırmalarla karşılaşılabilir. Öncelikle araç vergi hesaplama işlemlerinden sonra zamanında ödenmeyen vergiler nedeniyle faiz uygulaması devreye girer. Bu süreçte vergilerin gecikmeli olarak da ödenmesi gerekir. Ayrıca ilk taksit ödemesinin yapılamaması halinde ikinci taksit ödemesiyle beraber ödeme tamamlanmalıdır. Geçmiş yıllara ait vergi borçları var ise bu borçlar da birikerek tek seferde araç sahiplerinden tahsil edilir.

Ödemelerin uzun bir süre yapılmaması halinde Maliye Bakanlığı tarafından araç sahiplerine uyarılar yapılır. Belirli bir süre tanınan araç sahipleri ödeme yapmamayı sürdürür ise kişinin banka hesaplarına haciz konulabilir. Bütçeyi ciddi anlamda etkileyebilecek olan vergi gecikmeleri bu nedenlerden dolayı zamanında yapılmalıdır.