En uygun teklifi bul, kolayca başvur. Hemen başvur, anında onay al!
İhtiyacınıza Göre Vadeli Kredi Seçenekleri
15.000 TL 6 Ay İhtiyaç Kredisi
20.000 TL 12 Ay İhtiyaç Kredisi
Ruhsat, inşaatın başlaması için resmi olarak verilen bir izin belgesidir ve ruhsat yenileme işlemi belli bir zamandan sonra yapılması gereklidir. Yapı inşaat ruhsatının süresi 5 yıldır. Bu süre içinde inşaatın tamamlanması gereklidir. Sürenin sonunda inşaatın bitmemesi ya da inşaatın başlamaması durumunda ruhsatın yenilenmesi gereklidir. Eğer ruhsat yenilenmezse sürdürülen inşaatın durdurulmasına ve yapının yıkılmasına karar verilmektedir. Bir inşaatın belediye sınırları içinde ya da valilik alanındaki herhangi bir arsanın üzerine yapılabilmesi için mutlaka yapı ruhsatı alınması gereklidir. Bu ruhsat, ilgili resmi kurumlardan alınmaktadır. Yapı ruhsatının alınmasından sonra 2 yıl içinde inşaat başlamalıdır. İnşaatın tamamlanması için verilen süre ise 5 yılla sınırlıdır. Belirtilen sürede inşasına başlanamayan binalar ya da inşaatına başlanmış ancak 5 yıl içinde tamamlanamamış binaların durdurulması ya da yıkılması için karar verilebilmektedir. Bu süre içinde inşaat mühürlenmekte ve ruhsatın yenilenmesi kararı verilmektedir.
İmar Yasası’na göre ruhsat verilen inşaatlarla ilgili inşaat projesine sadık kalınması ve süreye uygun olunması gereklidir. Yapı ruhsatlarının inşaat sahibinin projedeki biçimle aynı olmak zorundadır. İnşaatın, yapı ruhsatının başlama tarihinden itibaren belirtilen zamanda başlaması ve yine belirtilen zamanda tamamlanması esastır. İnşaatın ruhsat alındıktan iki yıl sonra başlaması, beş yıl sonunda da tamamlanması en uygun süre olarak saptanmıştır. Bu sürelere uymayan inşaat projeleri durdurulmakta ve yapılan bölümlerinin durdurulmasına kadar verilmektedir. Ancak durdurulan inşaatlara bir şart verilmekte, ruhsat yenileme işlemi uygulanmaktadır. İnşaatın sürmesi ve ruhsata uygunluğun sağlanabilmesi için yenileme yapılmaktadır. Bu durum, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda açık bir şekilde ifade edilmiştir. Ruhsatın yenilenmesi işlemi, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre İl Encümeni’ne bildirilmesi yasal bir zorunluluktur.
İmar Yasası’ndaki 32. maddeye göre gerçekleştirilen işlem sonucunda gerekli belgeler edilmesi ve ruhsatın yenilenmesi için müracaat edilmelidir. İnşaat ruhsatının yenilenmesi için güncel tapu kaydı, ruhsatın yenilenmesi için dilekçe, sığınak raporu ve sürveyan belgeler hazırlanmalıdır. Proje sahiplerinin fenni sorumluların, sahiplik ve sorumluluk belgeleri ile başvurularak ruhsatın yapılanması söz konusudur. Ruhsat süresi içinde tamamlanamamış ya da farklı şekillerde tamamlanmış olan binalar için ruhsat yenileme işlemi öncesinde alınan kararlar, prosedürlerin yerine getirilmesinin ardından tekrar başvuru yapılabilmektedir. Ruhsatın yenilenmesinin ardından inşaat, yeni ruhsatta ifade edilen şekilde yapılmalıdır. İnşaatla ilgili herhangi bir pürüzün çıkmaması için verilen sözlerin tamamının yerine getirilmesi şarttır. Aksi taktirde verilen süre içinde gerekli olanlar temin edilmediğinde, inşaatın yıkımına karar verilmektedir.
Kredi sicili bozuk olanlar da tüm kredi paketlerinden yararlanmak istemekte, bu nedenle kredi notu düşüklere kredi ile ilgili yoğun bir araştırma yapmaktadır. Normal şartlarda bankalardan kredi kullanmak için en önemli şart, kredi notunun yüksek olmasıdır. Ancak her bankanın kriteri farklıdır ve yüksek faiz ödemeyi göze alan tüketici. Kredi notu düşük olsa da kredi kullanabilmektedir. Kredi notunun düşük olması nedeniyle bankadan kredi kullanma dönemi, bazı bankaların uygulamaları ile eskilerde kalmıştır. Bu banklar sayesinde kredi notu ne kadar düşük olursa olsun kredi kullanmak söz konusudur. Geçmiş dönemlerde BDDK, kredi notu düşük olanlara kredi kullandıran bankaları cezalandırmıştır. Bu nedenle bankalar, kredi notu düşük olanlara kredi vermekten kaçınmıştır. Ancak günümüzde koşullar değişmiştir.
Günümüzde kredi notu riskli seviyelerde olanların bile bankalardan kredi kullanma imkanı vardır. Ancak kredileri yasal takibe düşmüş olanların durumu farklıdır. Yasal takipte olanların herhangi bir bankadan kredi alması söz konusu değildir. Kredi ödemelerini geciktirdiği ya da uzun süre kredi ödemesi yapmadığı için bankalar tarafından yasal takibe alınmış bir kişinin kredi notu düşüklere kredi veren bankalara başvurması durumunda olumlu bir cevapla karşılaşma olasılığı yok denecek kadar azdır. Ancak takibe düşmesinden sonra borcunun tamamını ödemiş olanlar için durum farklıdır. Bu kişilerin kredi notu düşük olsa bile yine kredi kullanabilmektedir. Bunun nedeni, finansal sicili kötü olanlara getirilen sicil affıdır. Bu af ile birlikte finansal sicili bozuk, kredi notu düşük olanların kredi almalarının önü açılmıştır.
Sicilinde sorun yoksa bile bir bankaya kredi başvurusu yaparken birtakım belge ve bilgilerin sunulması gereklidir. Bunlar, nüfus cüzdanı, çalışanlar için maaş bordrosu ya da gelir belgesi, kendi işi ile ilgilenenler için vergi levhası, imza sirküleri, Ticaret Sicil Gazetesi fotokopisi sunulmalıdır. Ancak buradaki kriter de yine kredi notu ve finansal sicildir. Borçlarını aksatmayanların kredi alması çok daha kolaydır ancak önemli olan finansal sicili bozuk olanlarla kredi notu düşük olanların kredi kullanabilmesidir. Ülkemizde sicili bozuk olanlara, ING Bank, Denizbank, Akbank, TEB, Garanti Bankası, QNB Finansbank, Yapı Kredi, ICBC Bank ve Aktifbank kredi vermektedir. Bu bankalarla irtibata geçildiğinde sicilin bozuk olması halinde de kredi kullanmak mümkündür. Ancak bu bankalardan kredi kullanmanın da belli kuralları vardır. Kredi notu düşük, finansal sicili bozuk olan kişiler için banka kefil ve teminat isteyebilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde kredi notu düşüklere kredi verilmesi çok daha kolay olmaktadır.
Kullanılan her tür banka kredisinin erken kapatılması mümkündür ve kredi erken kapama başvurusu şubeden ya da telefon bankacılığı üzerinden yapılabilmektedir. Banka kredileri belli vadelerle kullanılmaktadır. Örneğin ihtiyaç kredileri 36 aya, taşıt kredileri 48 aya, konut kredileri ise 120 aya varan vadelerle kullanılabilmektedir. Ancak bazı durumlarda kredinin erken kapatılması söz konusu olabilmektedir. Kredinin erken kapatılması mümkündür ve erken kapama ile faiz avantajı elde edilmektedir. Erken kapama, kredinin belirtilen vadeden önce kapatılması demektir. Bireysel kredilerde erken kapama işlemi daha kolaydır ancak bazı durumlarda bankanın erken kapatma işlemi adı altında belli bir bedel aldığı da bilinen bir gerçektir. Ticari kredilerde de aynı durum söz konusudur. Ancak bireysel kredilerde daha az bir bedel ödeyerek arlı bir işlemden yararlanılması söz konusudur.
Erken kredi kapatma işleminde kredi başvurusu web bankacılığından, telefon bankacılığından, mobil bankacılıktan ya da şubeden de yapılsa, kredi erken kapama işleminin yapılabilmesi için tek seçenek şubeye gitmektir. Günümüzde tüm bankalar dijital ortama geçmiş, tüm işlemler dijital ortamda yapılmaya başlanmıştır. Ancak bazı bankacılık işlemleri için halen klasik yöntemler geçerlidir. Bu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için ıslak imza aranmaktadır. Kredinin erken kapatılması da bu işlemler arasındadır. Ancak Enpara gibi bazı bankalarda ise kredinin erken kapatılması için banka şubesine gitmeye gerek yoktur. Çünkü Enpara’da şube yoktur. Dolayısı ile internet bankacılığı üzerinden ya da mobil bankacılık üzerinden yapılan kredi ödemelerinde, kredinin tamamının kapatılması söz konusudur. Özellikle ihtiyaç kredilerinde erken kapama işlemi için herhangi bir bedel alınmamaktadır. Ancak şubeli bankalarda web üzerinden ya da mobil bankacılıktan erken kredi kapatma işlemi yapılmamaktadır.
Kredinin belirlenen tarihten önce kapatılması kredi kullananlar için faiz avantajı getirse de bankalar bunu zarar olarak nitelendirmekte, bu nedenle erken kapama ödemesi adı altında bir tür ceza kesmektedir. Ancak faiz avantajı düşünüldüğünde bu cezayı ödemek akıllıca bir yöntemdir. Kredinin erken kapatılabilmesi için kredinin çekildiği şubeye gidilebilmektedir. Bu sayede kredinin birkaç saat içinde kapatılması mümkündür. Ancak kredinin kapatılması için kalan borcun tamamının ödenmesi gerektiği bilinmelidir. Taşıt kredilerinde de kredi erken kapama avantajı vardır. Bu sayede ayın gün içinde kredi borcu kapatılabilmekte, istenirse araç bir başka kişiye satılabilmektedir. Şube üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin de günümüzde internetten gerçekleştirilen işlemler kadar hızlı olmaktadır. Bunun nedeni, şubelerin de tüm işlemleri online olarak yapmasıdır. Bu nedenle tüm işlemler birkaç dakika içinde tamamlanmaktadır.
Kullanılan kredilerde ada ara ödemelerin yapılması, aha az taksit anlamına gelmektedir ancak kredi ara ödeme hesaplama doğru bir şekilde yapılmalıdır. Kredi ödemeleri sürerken yapılan ara ödemelerin doğru bir şekilde hesaplanması durumunda avantajlı fırsatların elde edilmesi mümkündür. Kullanılan tüm kredilerde aylık taksitleri haricinde ara ödemelerin yapılması söz konusudur. Bankalar ara ödemeler konusunda farklı uygulama yapmaktadır. Bazı bankaların ara ödemeler sunarken, bazı bankalar belli faiz ekleyerek ara ödemelerin yapılmasını sağlamaktadır. Kredi ara ödemesi yapılacaksa bunun doğrudan bankaya yapılması gereklidir. Dijital bankacılık sistemleri ile kredi ara ödemesinin yapılamadığı bilinmelidir. Kredi ara ödemeleri genellikle konut kredilerinde uygulanmaktadır. İhtiyaç kredilerinde ise bu sistem sunulmamaktadır. Ara ödemeler, kredi sözleşmelerinde belirtilen koşullara uygun olarak yapılabilmektedir. Ara ödemelerin sözleşmede yer almaması, böyle bir işlem yapılacağı zaman faiz alınmasına kapı açmaktadır.
Kredi ödenirken ilk ayların tamamının faiz ödemesi olarak uygulandığı gerçeği göz önünde tutulduğunda, toplu para ile ödeme yapılması durumunda faiz oranının düşmesi sağlanabilmektedir. Bu sayede kredi ara ödemesi ile avantaj elde edilmektedir. Kredi ara ödeme hesaplama yapılmadan önce banka ile görüşülmeli ve faiz oranları ile ilgili bilgi alınmalıdır. Bankadan verilecek cevaba göre değerlendirme yapılmalıdır. Aylık ödenen taksitlerden daha fazla bir miktarda ödeme yapılması, ara ödeme olarak nitelendirilmektedir. Ödeme zamanı gelmeden ödeme yapmak, hem borcun erken kapatılmasını, hem de faiz avantajı elde edilmesini sağlamaktadır. Kredi borçlarında genellikle “bugünkü kapata tutarı” ibaresi yer almaktadır. Bu ibare. Toplu para yatırılması durumunda ne kadar para ödeneceğini göstermektedir. İnternet bankacılığı üzerinden kredi borçları incelenirken “bugünkü kapama tutarı” ile kredinin ödenmesi durumunda farkın ne kadar büyük olduğu görülebilmektedir.
Kredi ara ödemeleri iki farklı seçenekle sunulmaktadır. Bunlardan birincisi vade ödemelerinden toplam ödeme yapılması, ikincisi ise bilinen vade ödemesidir. Aylık ödemeleri 500 TL olan bir kredide 2 bin 500 TL ödenirse, 5 taksitin birden ödenmesi söz konusudur. Bu sayede 5 ay içinde yeni bir kredi ara ödeme imkanı elde edilmekte, yeniden ara ödeme yapılabilmektedir. Konut kredilerinde ara ödeme yapıldığında aylık vadelerin yeniden hesaplanması söz konusudur. Konut kredisinde bir başka alternatif, vadelerin sabit tutularak faizlerden indirim yapılmasıdır. Kredi ara ödemesinin yapılmasının ardından kalan borç hesaplanmakta ve faiz uygulaması yapılmaktadır. dolayısı ile konut kredisi ile diğer kredi paketlerinde kredi ara ödeme hesaplama işlemi farklı olmaktadır.
Özellikle ikinci el araç satın almak isteyenler araçların hasarı olup olmadığını öğrenmek için hasar kaydı sorgulama işleminin hatasız olarak yapılmasını istemektedir. Hasar kayıtlarının sorgulanması ise araçların kaza ve poliçe bilgilerine kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Hasar kaydının sorgulanması, “Tramer sorgulama” olarak adlandırılmaktadır. Sorgulama işlemi, aracın plakasına göre yapılmaktadır. Yakın döneme kadar hasar sorgulama işlemleri sadece Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) aracılığı ile sisteme giriş yapmakta araçla ilgili tüm bilgilere ulaşmaktaydı. Ancak günümüzde GSM operatörleri de hasar kaydının sorgulanmasını sağlamaktadır. Bunun için Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom aboneleri SMS ile istedikleri aracın hasar kaydını sorgulayabilmektedir. Bunun için aracın plakası yazılarak 5664’e SMS gönderilmesi yeterlidir. Her 3 GSM operatörü için numara aynıdır ve alınan ücret de 7 TL’dir.
Hasar kayıtlarının sorgulanması, e-devlet üzerinden yapılabilmektedir. Ayrıca Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) ile de gerçekleştirilebilmektedir. SMS ile yapılan sorgulama da aynı sistem üzerinden sağlanmaktadır. Aracın geçmişinde hasar kaydının olup olmadığı, 11890 Çağrı Merkezi ile de öğrenilebilmektedir. Çağrı merkezindeki hasar danışmanlarına aracın plakası ve şasi numarası verilmelidir. Bunun ardından hasar olup olmadığı, parça değişimi yapılıp yapılmadığı, kasko ve trafik sigortası bilgileri, aracın trafiğe hangi tarihte çıktığı gibi çok sayıda bilgiye ulaşmak mümkündür. Çağrı merkezini aramanın bedeli ile Turkcell, Türk Telekom Mobil, Türk Telekom Sabit ve Vodafone aboneleri için dakikada 3,49 TL’dir. Bu numara aranarak hasar kaydı sorgulama işleminin eksiksiz olarak yapılması mümkündür. Hasar bilgilerinin 2003 yılı ve sonrası ile ilgili olduğu bilinmelidir. 2003 yılı öncesindeki hasar bilgilerine ulaşmak mümkün değildir. 2003 yılı öncesindeki araçların hasar kayıtlarının sorgulanamamasından dolayı satıcının söylediklerinin gerçek olarak kabul edilmesi gibi bir sorun ortaya çıkmaktadır. Ancak bu durumda da araç bir ustaya götürülerek aracın herhangi bir yerinde hasar olup olmadığının öğrenilmesi mümkündür.
Hasar kayıt sisteminde polis ve jandarmanın tutanakları yoktur. Bunun yanı sıra hasar sorgulama işlemi ile aracın ne zaman kaza yaptığı, kazanın boyutu, aracın değişen parçaları, kaza nedeniyle ortaya çıkan toplam hasar bedelinin yanı sıra aracın kaç kilometrede olduğu da net olarak öğrenilebilmektedir. Özellikle son zamanlarda araçların kilometre göstergesi ile oynanarak çok yüksek kilometre yapmış araçların düşük kilometreli olarak gösterilmesi mümkündür. Özellikle bu durum, ikinci el araç satış yerlerinde görülmektedir. Araç hasar kaydı sorgulama işlemi ile aracın önceki yıllardaki kilometresi öğrenilebilmekte, muhtemel bir hile böylece önlenebilmektedir.
Gelir belgesi beyanında bulunmadan kredi almak mümkündür ve gelir belgesiz kredi ile tüketiciler çok daha rahat koşullarda kredi kullanabilmektedir. Kredi için gelir belgesinin sunulmasına da gerek kalmamıştır. Bunun nedeni, bankaların TC Kimlik Numarası ile kişilerin tüm bilgilerine anında ulaşmaları ve kredi notlarını görebilmeleridir. Ancak halen bazı bankaların gelir belgesi istemeyip mal bildirimi istediği de bilinmelidir. Cep telefonundan TC Kimlik Numarasının kredi başvurusu yapılacak bankaya bildirilmesi ise gelir belgesiz krediden yararlanmak mümkündür. Banka, kimlik numarası ile ön sorgulama yapmakta, kredi alınıp alınamayacağını kısa süre içinde yine SMS yolu ile kişiye cep telefonu üzerinden bildirmektedir. Belli bir yerde çalışanlar için gelir belgesiz kredinin kullanılması çok daha kolaydır. Gelir bilgisi bulunmayanların ise kredi alması zordur. Bankalar bu durumu TC Kimlik Numarası üzerinden öğrenebilmektedir.
Gelir belgesiz krediye başvuru yapmadan önce tüm koşullar gözden geçirilmelidir. Özellikle sigortasız çalışıldığında bankalardan kredi almak zor olmaktadır. Bankalar, TC Kimlik numarasına bakarak kredi başvurusunda bulunan kişinin çalışıp çalışmadığı bilgisine kolaylıkla ulaşmaktadır. Bu durumda kredi başvurusu yapıldığında olumsuz cevap alınabilmektedir. Her olumsuz cevap da kredi notunun eksilmesi anlamına gelmektedir. Kredi notunun düşmesi ile kredi alma olasılığı azalmaktadır. Bu nedenle gelir belgesiz kredi başvurusu yapmadan önce bankalar arasında bir karşılaştırma yapılmalı, hangi bankanın daha kolay kredi verdiği öğrenilmelidir. Her bankanın gelir belgesiz kredideki kriteri aynı değildir ancak kredi kartını bile gelir belgesiz veren bankaların sıra kredi geldiğinde olumsuz cevap verebilmesi de söz konusudur.
Gelişen teknoloji ile bankaların başta gelir belgesi olmak üzere bir dizi belge toplama durumu da ortadan kalkmıştır. Sadece bir SMS yollanarak bile kredi kullanılması mümkündür. Nedeni, TC Kimlik Numarasıdır. Kimlik numarası ile vatandaşın başta mali durumu olmak üzere tüm bilgilerine ulaşmak mümkündür. Bankalar, bu numara ile birlikte kimin ne kadar kredi ödeyebileceğini tespit edebilmektedir. Bu nedenle gelin belgesiz krediye başvururken ödeme limitinin çok iyi bilinmesi gereklidir. Bankaya gelir belgesiz kredi başvurusu yaparken tüm kredi ödemeleri toplamının gelirin yüzde 50’si olmadığından emin olunmalıdır. Ödemeler gelirin yüzde 50’sini geçmesi durumunda krediyi gelir belgesiz veren bankaların dahi olumsuz cevap vermeleri söz konusudur. Durumu böyle olanlardan bankanın el teminat isteyebileceği unutulmamalıdır. Ek teminat olarak kefil ya da ipotek şartının istenebileceği bilinmelidir.
Konut sahibi olmak isteyenler faizsiz ev kredisi şartlarını araştırırken karşısına birçok seçenek çıkabilmektedir. Ancak faizsiz konut kredisi avantajından yararlanmak için bazı kriterlerin olması gereklidir. Öncelikle faizsiz konut kredisinden yararlanılarak ev sahibi olmak için TOKİ’ye başvurulmalıdır. Bir başka şart da görevleri nedeniyle gazi aylığına hak kazananlarla ölenlerin dul eşi, eşinin hayatta olmaması yada evlenmesi halinde çocukları, çocukları yoksa anne ve babası, görevdeyken şehit olan er ve erbaşların yakınları, faizsiz konut kredisinden yararlanabilmektedir. Ancak hak sahibi olmak, her yerden ev almak anlamına gelmemektedir. Faizsiz ev kredisinden TOKİ tarafından inşa edilmiş konutlardan birinin satın alınması üzerine verilmektedir. Bu şekilde 2 kez konut kredisi kullanılmaktadır. Üçüncü konut için bu imkandan yararlanılması söz konusu değildir.
Bunun yanı sıra bankalar da sıfır faizle ev kredisi vermektedir. Bu tip kredide sadece anapara ödemesi yapılmaktadır. Kullanılan anapara haricinde başka bir ödeme yapılmamaktadır. Sıfır faizli krediler genellikle taşıt kredilerinde kullanılsa da konut kredisi için de geçerlidir. Özelikle büyük inşaat şirketlerinin bankalarla yaptığı anlaşmalar çerçevesinde faizsiz ev kredisi avantajı ile konut sahibi yapmaktadır. Sıfır faizli ev kredisi ile satış, genelde genellikle yeni inşaat projelerinde geçerlidir. Faizsiz konut kredisi bankayla inşaat şirketi arasında yapılan bir anlaşmanın sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bankaların da faizsiz konut kredisinden zarar ettiğini söylemek imkansızdır. Banka bu kredi türünden de kar elde etmektedir. Bu kredi türünden yararlanmak için ilk yapılması gereken, talep elden peşinatın inşaat şirketinin hesabına yatırılmasıdır.
Faizsiz konut kredisi için bankalarla anlaşmalı olan inşaat projeleri aranmalı, sonrasında inşaat şirketi ile iletişime geçilmelidir. Ancak faizsiz konut kredilerinde vade süresinin 120 ay olması beklenmemelidir. Bu tür krediler genellikle 12 vade ile sunulmaktadır. Bu durumda aylık ödemelerin yüksek olması kaçınılmazdır. Faizsiz ev kredisinden yaralanılarak kont satın alınmak istendiğinde finans şirketlerinin bankalar kadar zorluk çıkarmadıkları bilinmektedir. Bu nedenle özellikle bazı büyük inşaat firmaları kendi finans şirketlerini kurmuştur ve konut sahibi olacakları bu şirketler üzerinden faizsiz konut kredisi sunmaktadır. Ancak bankalar da anlaşmalı oldukları inşaat şirketleri üzerinden belli bir vade oranı ile faizsiz ev kredisi vermektedir. Faiz ödemek istemeyenlerin tercih ettiği bu kredi sisteminde vade sonuna kadar herhangi bir faiz ödemesi yapılmamaktadır ancak ödemelerin gününde yapılmasına dikkat edilmelidir. Kredi ödemesi geciktirildiğinde gecikme faizinin uygulanacağı akıldan çıkarılmamalıdır.
Ev sahibi olmak kirada oturan herkesin hayalidir ancak ev alırken dikkat edilmesi gerekenler olduğu unutulmamalıdır. İnsanlar hayat standardının değişmesi ile birlikte yeni bir ev sahibi olmak da istemektedir. Ayrıca sosyolojik değişiklikler de konut satın alma sürecine etki etmektedir. Ev satın alırken öncelikle hangi amaç için alındığına dikkat edilmelidir. Kimi insanlar sadece yaz aylarını geçirmek için, kimileri de yılın 12 ayı yaşamak için satın ev satın almaktadır. Bunun yanı sıra evin lokasyonuna da dikkat edilmelidir. Satın alınacak olan evin bulunduğu yer önemli bir ayrıntıdır. Bazı kişilerin oturacağı evin iş yerine yakın olmasını tercih etmektedir. Böyle bir düşüncenin doğru olması bir yana, çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir. Zira bir süre sonra iş adresinin değişmesi olasılığı göz ardı edilmemelidir. Bunun yanı sıra iş yerine yakın olması nedeniyle sosyal hayattan uzaklaşılması riski de yabana atılmamalıdır. Bu iki durumun da yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemesi mümkündür. Ev satın alırken ve lokasyonu seçilirken bunlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Evi satın almadan önce iç ve dış özelliklerine dikkat edilmelidir. Isıtma sisteminin nasıl bir yapıya sahip olduğu öğrenilmelidir. Günümüzde çoğu kişi, özellikle eşlerin ikisinin birden çalışması durumunda merkezi sistem bir ısınma tercih etmemektedir. Bu durumda olan çiftler gündüz boş evin ısıtılmasını istememekte, bu nedenle kombili daireleri tercih etmektedir. Ancak çocuklu aileler için durum farklıdır. Ev alırken dikkat edilmesi gerekenler arasında dış cephede yalıtımın olup olmadığıdır. Isı yalıtımının nasıl yapıldığı sorgulanmalı, pencere doğramalarının ısı yalıtımının kalitesi hakkında bilgi edinilmelidir. Satın alınacak olan evin çatı katında olması durumunda çatının su yalıtımı en ince detayına kadar öğrenilmelidir. Zemin kattaki bir evde ise zemin su yalıtımı ayrı bir önem taşımaktadır.
Ev satın alınırken bazı belgelerin görülmesi gereklidir. Binanın depreme dayanıklı olup olmadığı, kat mülkiyetinin ya da kat irtifakının yapılıp yapılmadığı, evin güvenilir olup olmadığı sorgulanmalıdır. İnşaat esnasında ne tür malzemelerin kullanıldığı da öğrenilmesi gereken bilgiler arasındadır. Ev satın alırken binanın projesi istenmeli, zemin etüdünün yapılıp yapılmadığı mutlaka incelenmelidir. Bina yapılırken kullanılan her malzemenin standartlara uygun olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Bütün bunlar, ev alırken dikkat edilmesi gerekenler arasındadır. Bilinçli bir şekilde ev satın alındığında ödenen paranın karşılığının tam olarak alınması söz konusudur. Aksi taktirde ölü bir yatırım yapılması mümkündür.
Malın ve hakların satılması sonucu ortaya çıkan karlar değer artış kazancı olarak nitelendirilmektedir. Bu kapsamda değer artış kazancı hesaplama, Yİ-ÜFE endeksleri göz önünde tutularak yapılmaktadır. Değer artış kazancı konusuna giren mal ve haklara bağış ve miras gibi karşılıksız olarak kazanılanlarla; tam mükellef kurumların olan ve iki yılın üstünde sahip olunan hisse senetlerinin dışında menkul değerlerin ya da diğer sermaye piyasası araçlarının satışından elde edilen kazançlardır. Bunun yarı sıra telif haklarından doğan kazançlar, ortaklıktan ayrılma ya da hisselerin satışından dolayı ortaya çıkan karlar, çalışması tamamen durdurulan işletmenin bir bölümünün ya da tamamının satılması sonucu elde edilen kazançlar, değer artış kazancı olarak değerlendirilmektedir.
Hibe yolu ile edinilenler hariç kazanç nasıl olursa olsun Gelir Vergisi Kanunu‘nun 70’inci maddenin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı her tür al ve hakların; kazanç tarihinden itibaren beş yıl içinde atılması sonucu meydana gelen kazançlar da değer artış kazancına dahildir. Değer Artış Kazancı Vergisi, değer artış kazançlarının istisnayı aşan tutarlar üzerinden alınan vergidir. Değer artış kazancı hesaplama işleminde Yİ-ÜFE endeksi dikkate alınmaktadır. Hesaplama, kazancın elde edildiği bir ay önceki endeksle yapılmaktadır. Satış döneminde ortaya endeks alış dönemindeki değerden fazla olması durumunda alış tutarı, değişim oranı kadar yükseltilmektedir. Bu sayede değerlenmiş alış bedelinin elde edilmesi mümkün olmaktadır. Satış dönemindeki endeksin oranı ile alış dönemindeki endeksin oranı yüzde 10’un altında olması durumunda alış tutarına endeksleme yapılmaz. Ayrıca alış tutarı direkt olarak hesaplamada kullanılmaktadır. Satış tutarından çıkarılmış alış tutarının yanı sıra toplam gider tutarı ve istisna tutarı çıkarılmakta ve böylece vergi matrahı belirlenmiş olmaktadır.
Değer artış kazancında endeksleme yapılırken alış tarihinden ve satış tarihinden önceki ay Yİ-ÜFE endeksindeki artışın yüzde 10 ve üzerinde olması durumunda mal ve hakların alış fiyatına bu oran uygulanmaktadır. Bu sayede otaya çıkan yeniden değerlenmiş alış bedeli ile satış bedeli arasındaki fark tespit edilmekte ve gayrisafi kazanç elde edilmektedir. Yİ-ÜFE artış oranının yüzde 10’un altında olması durumunda alış bedeline işlem uygulanmamakta ve satış bedelinden düşülmektedir. Değer artış kazancı hesaplama yapılırken 2014 yılında 120 in TL’ye satın alınan bir konutun 2018 yılında 200 bin TL’ye satıldığı varsayıldığında; endeks artış oranı 2014 yılında ÜFE oranı 166,52, 2018 yılında ÜFE oranı 232,27’dir. Bu durum muhasebe işlemleri ile hesaplandığında ortaya yüzde 39 gibi bir sonuç çıkmaktadır. Bu da yüzde 10 geçtiği için vergilendirilmektedir.
Banka hesabı, öncelikle bankanın şubesine gidilerek açılmaktadır ancak günümüzde banka hesabı açma işlemi, internet üzerinden de yapılabilmektedir. Bunun için hesap açılmak istenen bankanın mobil şubesi üzerinden TC Kimlik Numarası ile başvurmak yeterlidir. Şubeye gidilerek hesap açılacaksa bunun için TC kimlik numarasının olduğu nüfus cüzdanı yeterlidir. Banka şubesinden hesap açılacaksa bunun için numara alınırken gişe işlemlerinden değil hesap açma ve kapama işlemleri seçeneğinden sıra alınmalıdır. Hesap açarken nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ya da pasaport, ikamet ve iş yeri adresi, sabit telefon ya da cep telefon numarası, meslek bilgisinin verilmesi yeterlidir. Bu bilgilerin sunulmasının ardından “Bireysel Müşteri Sözleşmesi” imzalanmalıdır. İmzalamadan önce sözleşmede yer alan maddelerin okunabilmekte ya da müşteri temsilcisinden özetlenmesi istenebilmektedir.
Belirli şatların yerine getirilmesinin ardından banka hesabı açılmaktadır. İşlemin adından açılan hesaba ait bir cüzdan verilmektedir. Sonrasında ise ev ya da iş yeri adresine banka hesabına bağlı olan debit art gönderilmektedir. Bu kart ile ATM’lerden para çekilebilmekte, tüm alışverişler nakit para taşımaya gerek kalmadan yapılabilmektedir. Banka hesabının internet bankacılığı ya da mobil şubeden kullanılması durumunda banka hesabı açma işleminin tamamlanmasının ardından müşteri temsilcisine bilgi verilmesi yeterli olmaktadır. Hesap açılışı sırasında verilen güncek bilgilerin verilmesi önemlidir. Örneğin cep telefon numarasının güncel olmaması durumunda hesap hareketleri ve bankanın güvenlik bildirimlerinden haberdar olmak mümkün değildir. Adres bilgilerinin de güncel olması, banka kartının teslim alınabilmesi için önemlidir. Ayrıca kredi kartı ya da kredili mevduat hesabı kullanılacaksa, güncel iş bilgilerinin de verilmesi zorunludur.
Banka hesabı açılırken bazı bankalar hesapta çok küçük bir paranın olmasını şart koşmaktadır ancak bu bankaların sayısı azdır. Bu nedenle hesap açılışı yapılırken bankaya bu ayrıntının sorulmasında yarar vardır. Vadesiz mevduat hesaplarında hesap işletim ücreti alınmaktadır. Bu ücret üç veya altı ayda bir alınmaktadır. Bu ücret net değildir ve bankaya göre değişmektedir. Ancak bazı bankaların bu ücretle ilgili herhangi bir talebi olmamaktadır. Özellikle Enpara herhangi bir ücret almadığı gibi EFT ve havale ücreti de almamaktadır. Bunu bazı başka bankalar da takip etmiştir. O halde banka hesabı açma işlemi yapılırken ATM’ler de önemli bir ayrıntıdır. İş yerinin ya da evin yolunun üstünde bir ATM cihazının olup olmadığına, bankanın ATM sayısına dikkat edilmelidir. Aksi taktirde ATM’den yara çekmek için uzun bir mesafenin kat edileceği unutulmamalıdır.
Bazı bankalar kredi başvurularına çok kısa bir süre içinde cevap vermektedir ve bu bankalar, anında kredi veren bankalar olarak nitelendirilmektedir. Son dönemlerde kamu ve özel bankalar, kredi başvurularına kısa süre içinde cevap vermelerine ilişkin kampanya başlatmıştır. Bu kampanyaların takip edilmesi ile gelirlerinin uygun ve kredi notunun yüksek olması koşuluyla banka müşterileri istedikleri kadar krediyi kullanabilmektedir. Kredi başvurularındaki üre ise oldukça kısalmıştır. Özellikle SMS ile kredi başvurusunda uygulamaya girmesi ile anında kredi verilmesi mümkün hale gelmiştir. Ayrıca internet bankacılığı da anında kredi alınabilmesi için başvuru yerlerinden biridir. Bu iki yöntem üzerinden başvuru yapıldığında anında cevap verilmekte, sonrasında şubeye gidip gerekli evrakların teslim edilmesi ile kredi kullanılabilmektedir. Ancak Enpara gibi şubesiz bankalar, başvuruları SMS ile kabul etmekte, başvuru cevabı yine SMS ile gönderilmekte, kredi kullanılması için herhangi olumsuz bir durumun olmaması halinde kredi miktarı anında hesaba yatmaktadır.
Kredi başvurularına anında cevap veren çok fazla banka vardır. Bu bankaların başında ise Ziraat Bankası gelmektedir. Ziraat Bankası, anında kredi veren bankalar arasında önemli bir yere sahiptir. Bankaya kredi başvurusu için SMS gönderilmesi yerlidir. SMS’te TC kimlik numarası yazıldıktan sonra aylık gelir, cep telefon numarası ve vade yazılmalı, sonrasında 4747ye gönderilmelidir. Kredi başvuruları günümüzde birçok banka müşterisi tarafından yapılmaktadır. Bu sayede herhangi bir ihtiyaç, 36 ay vade ile karşılanmaktadır. Özellikle bazı ürün gruplarının kredi kartı ile satışına kısıtlama gelmesi ile kart kullanıcıları, tüketici kredilerine yönelmiştir ve bu konuda anında kredi veren bankaları tercih etmektedir. Bankalar da bu urumu dikkate alarak farklı kanallarla kredi başvurusu almakta, başvuruları da anında cevaplamaktadır.
Özellikle ihtiyaç kredilerinde başvuru süreci kısa ve basittir. Bu kredi paketine banka şubesine gitmeden başvurulabilmektedir. Tüm kamu ve özel bankalar, müşterilerine bu imkanı sağlamaktadır. Kredi başvurusu, telefon bankacılığı, internet bankacılığı, mobil bankacılık, şubeler ve SMS ile yapılabilmektedir. Tüm bu başvuru yöntemleri, anında kredi veren bankalar tarafından da benimsenmiştir ve bu sayede müşterinin mağdur olması önlenmektedir. Anında kredi, günümüzde özellikle alışverişlerde çok daha sık kullanılmaya başlanmıştır. Bazı bankalar, elektronik ürün satan marketlerle işbirliğine gitmiştir ve herhangi bir ürün taksitle satın alınmak istendiğinde, devreye banka kredisi girmektedir. Kredi başvurusuna anında cevap verilmekte, onaylanan kredi de anında kullandırılmaktadır.
Araç sahipleri kasko değer listesi konusunda araştırma yapmaya devam etmektedir. Öncelikle bu konuyla ilgili yapılacak en genel tanım şu şekildedir; Sigortalıların kasko poliçelerinin daha rahat bir şekilde düzenlenmesini sağlamak için Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından her ay hazırlanan listedir. Bu durum 2013 yılına kadar geçerli olmakla beraber yeni yönetmeliğe göre farklı kaynaklar da liste yayınlamaya başlamıştır. Ayrıca sigorta poliçe düzenlemesi sırasında aracın rayiç bedeli hangi referansa göre belirlenmiş ise tazminat yada hasar ödemesi ilgili referanstaki rakamlara göre işlem yapılmaktadır.
Öncelikle kasko değer listesi birçok ödemenin hesaplanmasında kullanılmaktadır. O halde bu listenin ne işe yaradığı ile ilgili aşağıdaki maddeleri inceleyerek çok daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz;
Araç kasko fiyatı sorgulama işlemi için TSB yani Türkiye Sigortalar Birliği’nin web sitesine giriş yapmanız yeterlidir. Burada kasko değer listesi sekmesinden aracın model yılını, aracın markasını ve aracın tipini seçmeniz yeterli olmaktadır.
Güncel aracın kasko değeriyle MTV ödemesi indirimli alınabilmektedir. Aracın yaşına ve motor silindir hacmine göre belirlenen MTV tutarı, aracın kasko değerinin yüzde 5’ini aşmaması halinde düşük vergilerle ödenebilmektedir. Fakat bu indirimden yararlanabilmek adına araçlarda kasko sigortası olması şart değildir. Vergi dairelerine giderek bildirim formu doldurulması yeterlidir.
Aracın kasko bedelinin belirlenmesi başta olmak üzere hırsızlık, arıza ya da kaza gibi durumlarda zararın eksiksiz karşılanması için kasko değer listesi çok önemlidir. Buna ek olarak kasko bedelinin gerçek değeri dışında gösterilmesi halinde hak edilen miktardan daha düşük bir ödeme alınmaktadır. Bu yüzden aracın kasko bedeli doğru bir şekilde bildirilmelidir. Yapacağınız pek çok araştırmada en iyi fiyat garantili kasko sigortası konusunda yeteri kadar bilgiye ulaşabilir ve başvuru sürecinden sonra hizmet almaya başlayabilirsiniz.